PATATES VE AMİK OVASI
Tahıllardan sonra beslenmemizin önemli bir yerini oluşturan patates, ekonomik oluşu, birim alandan alınan verimin fazla olması, besleyici özelliği, bölgesel mevsimsel değişikliklere uyum sağlayabilmesi açısından önemli bir besin kaynağıdır. Patates c vitamini, demir, protein ve B1 vitamini bakımından zengindir. Patatesin kökeni Güney Amerika’ dır. Yayılımı önce Avrupa’ya 150 yıl kadar önce de Türkiye’ye olmuştur. Hatay patates ekimi için uygun bir iklime sahiptir. Patates, ılıman ve serin iklim bölgelerinin bitkisidir. Gelişim dönemlerinde çok yüksek sıcaklıklar ve soğuk havalar zarar verir.
Amik Ovası’nda yıllardır patates ekimi yapan Hamza Cünedioğlu ile kısa bir sohbet yaptık. Patates ekimine 12’nci ayda başladıklarını 5 veya 6’ncı ayda toplamaya başladıklarını ifade eden ovanın çiftçisi Cünedioğlu, bu yıl orkestra cinsi patates ektiklerini bunun yanında madeleıne cinsi, melody cinsi, universal cinsi, jelly cinsi, belmando cinsi patates de ekiyoruz. Orkestra cinsinin yağışlı havayı çok sevmediğini, soğuk havalara ve hastalıklara karşı dayanıksız olduğunu ifade etti. Gastronomi Şehri Hatay’ımızın yemeklerine yakışan, damak tadımıza uygun sebzeler yetiştirmekteyiz. Yetiştirdiğimiz tüm bitkiler yöremizdeki yemeklerin ana maddelerini oluşturuyor. Bu lezzetleri tatmaya herkesi Hatay’a bekliyoruz dedi.
Gastronomi Şehri Hatay’ın patates ile olan aşkı yemeklerine de yansımış. Patates ile yapılan en güzel yemeklerimizden Dilek Tecirli’nin Babaannemin Saklı Mutfağı kitabından Patatesli Köfte
PATATESLİ KÖFTE
2 su bardağı köftelik bulgur
3 orta boy patates
7-8 adet kurutulmuş baş biber yoksa 3 yemek kaşığı biber salçası
1 orta boy soğan
1 tatlı kaşığı kimyon
Yarım su bardağı su
Tuz
YAPILIŞI;
Patatesleri haşlayalım kabuklarını soyalım. Havanda dövelim iyice macun kıvamına gelene kadar havan yoksa rondodan geçirelim. Bulguru yoğurma tepsisine koyalım üzerine yarım su bardağı suyu döküp karıştıralım 15 dakika bekletelim. Baş biberleri çekelim köfte makinasında ,baş biberiniz yoksa biber salçası kullanalım. Bulgurun üzerine koyalım üzerine kimyonunu, tuzunu, soğanını dörde bölüp ilave edelim, köfte makinasında iki kez çekelim. Makinanız yoksa soğanı rendeleyelim ve yoğurmaya başlayalım. Bir müddet yoğurduktan sonra avucumuzun içerisinde sıkalım dağılmıyorsa patatesini ekleyelim ve yoğurmaya devam edelim. Bir kaseye su koyalım yanımıza arada elimizi ıslatıp yoğurma işlemine devam edelim. Köftelerimiz kıvam alınca lokmalık sıkımlar yapalım servis tabağına alalım doğranmış maydanoz serpip servis yapalım. Not; patatesli köfte, etin olmadığı zamanlarda kurtarıcı yemeğimizdir. Kabak veya ıspanak boraniyenin yanında, arap kebabının yanında veya taze fasulyenin yanında yenir.
GASTRONOMİ VE TARIM
Atatürk’ün 15 Mart 1923’te Adana’ya yaptığı gezi sırasında, ağlayan iki genç kız ellerinde buketlerle kendisine doğru ilerler. Biri göğsünde “İskenderun” diğeri de “Antakya” yazılı olup, yüksek sesle ağlamaktadırlar. Atatürk’e; “Büyük Gazi, bizi de kurtar! Beşikteki çocuklarımız öldürülüyor. Yurdumuz, yuvamız dağıldı. Bizi de hürriyete, Anavatan’a kavuştur” derler. Bu sözler üzerine Atatürk, Hatay’ı temsil eden bu topluluğa şöyle seslenir: ‘Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz. Günü gelecek, siz de kurtulacaksınız’ der. Ve yanında bulunan görev arkadaşları ile meselenin bir an önce çözülmesi için çalışmalarını başlatır fakat Hatay’ın anavatana katıldığını görmeye ömrü yetmez. Ayrıca Atatürk Hatay ile ilgili bu konu “benim şahsi meselemdir” diyerek önemini de vurgulamıştır.
Birçok eski medeniyete ve etnik zenginliğe ev sahipliği yapan Türkiye’nin bir kültür kenti olan Hatay, ülkemizin en kozmopolit şehirlerinden birisidir. Suriye sınırında bulunan Hatay aynı zamanda tarihi eskilere dayanan ticaret yollarının geçiş noktasında yer almaktadır. Bu bölgede yaşayan Akadlar, Hurriler, Mısırlar, Persler, Roma ve Bizans, Haçlılar, Memlüklüler ve Osmanlılar bölgenin mutfak çeşitliliği üzerinde etkileri olmuştur. Kendine özgü birçok özelliği ile diğer mutfaklarda bulunmayan birçok yemek çıkaran Hatay mutfağında çok çeşitli yemekler bulunmaktadır. Unesco’nun yaratıcı şehirler ağı kapsamında “Gastronomi Şehri” ünvanına aday olan Hatay her geçen gün gastronomi turizmde bir ivme kazanarak dikkat çekmeye devam etmektedir.
Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir il olan Hatay, Türkiye’nin dışa açılan önemli kapılarından biridir. Ürün desenindeki çeşitlilik, hasatta erkencilik, ikinci ürün yetiştirilebilmesi, İskenderun Limanı’na sahip olması ilin önemini artırmaktadır. Hatay tarımsal potansiyelini iyi kullanan illerden biridir. Bitkisel üretim açısından (turunçgiller, zeytin, nar, üzüm, incir, hurma, buğday, pamuk, mısır, domates, biber, havuç, maydanoz) oldukça uygun bir ekolojiye sahiptir. Yemek kültüründe et yemeklerinin zenginliği (tepsi kebabı, kağıt kebabı, aşur, oruk, tuzda tavuk vb) ilde hayvansal üretimin ne derece önemli olduğunun da bir göstergesi olarak kabul edilebilir. İlde tarımsal faaliyetlerin önemli bir yer tutması üründe kaliteyi koruma ve dayanıklılığı da sağlama adına tarımsal mücadele yöntemlerinin sürekliliğini de kaçınılmaz kılmaktadır. İnsan ve çevre dostu uygulamalar sayesinde sürdürülebilir tarım mümkündür. Üretim için kullanılan kaynaklar günümüze nasıl ulaştıysa; bu kaynaklar korunarak ve iyileştirilerek gelecek nesillere de o şekilde aktarılması gereklidir. Sürdürülebilirliğin temelinde de bu düşünce yer alır. “tarladan mutfağa” sloganıyla gıdanın geleceği ve sürdürülebilirliği, bunun temelini oluşturan iyi tarım ve organik tarım ilkelerini doğru uygulamadan geçmektedir.
Hatay ili, kültür ve doğa turizm potansiyeli, flora zenginliği, köklü medeniyetlere ev sahipliği etmesi ve yöresel mutfak kültürüyle bölgesel kalkınmayı sürükleyebilecek sosyokültürel ve tarımsal varlıklara sahiptir.
Ziraat Yüksek Mühendisi
Burcu YAMAN